Sayfalar

4 May 2011

Bir Zamanlar Sultanahmette

Tarih ne zamanı gösteriyor tam hatırlamıyorum ama sıcak bi yaz havasıydı işte.Yeni flörütmün ilk günündeyim.Sultanahmet taraflarlarında tanışmaca yapıyoruz bi bankın üstünde.Delinin biri bağıra çağıra sultan ahmet neresi diye sormaya başladı bize.
-Üstüne basıyosun abi
-La burası mı sultanahmet nası giderim sultan ahmete???
-Abi ordasın şu anda
-nerde olum sultan ahmet??? diyerek gitti.nasıl o hale geldiğini çözemedim.Dışardan bakılınca da gayet normal bi adamdı neyse dedim.
Yeni flörtüme biraz yakınlaştım.Sultan ahmette olduğumuz için çok değil tabi.Öyle şakacıktan el tutmalar filan.Tükenmez kalemle elini boyuyorum tam bi malım anlıcanız sevgili şeker okurlarım.
Oturduğumuz bankın üstüne biraz güneş düşünce bank değiştirdik.Dikilitaşın önündeyiz.Hopp bir ziyaretçi daha.
-Bu nedir biliyor musunuz?
-Dikilitaş abi 
-Nası gelmiş bu buraya niye dikmişler??
-…………..
O an *mına kodumun ibnesi, bakana girsin diye dikmişler.Baktın girdi mi ? diyesim geldi.Ama sadece omuz ve dudağımla bilmiyorum işareti yaptım.Hemen yan taraftaki eski dikilitaşı sordu.Bu sefer dışladım gitti.O konu hakkında bana baya espiri malzemesi çıktı yeni flörtümü baya güldürdüm.Oh dedim uzattıkça uzattım espirileri artık gülmedi gene de uzattım el şakaları yaptım tutmadı.
Biraz dolaşalım dedim turistin biri gelip taksime yürüyerek nasıl çıkıcağını sordu en sonunda.İngilizce anlatamayacağım için de 
-may bıratır, valla ay dont now yaaaaaaa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder